Ana Sayfa
SİNEMA

GİYDİKLERİMİZİN BEDELİNİ KİM ÖDÜYOR:THE TRUE COST

 GİYDİKLERİMİZİN BEDELİNİ KİM ÖDÜYOR:THE TRUE COST


Her zaman olduğu gibi sosyal medyaya girdiniz yine bir kıyafet linki. Hemen baktınız hoşunuza gitti , fiyatı da ucuz zaten bir daha ne zaman bulacaksınız o fiyata. En kötü ihtimalle atarsınız yani en fazla ne olabilir ki! Böyle düşünceler içinde aldınız. Artık yer kalmamış dolabınızın bir köşesine attınız. Siz daha onu giymeye fırsat bulamamışken yeni moda, renkler, kıyafetler, ayakkabılar, çantalar çıktı. Siz bu mükemmel ve havalı sandığınız çöp çukurunda iğrenç hayat döngünüzü yaşayıp durmaya devam ettiniz.

The True Cost Andrew Morgan tarafından yönetilen ve hızlı modaya odaklanan 2015 yapımı bir belgesel film. Modanın gerçek ve acımasız tarafını gösteren bu belgeselde tüketim çılgınlığının getirdiği iklim sorunları , toprak ve su kirlilikleri, işçi hakları, işçi sömürüsü gibi pek çok konuya da değiniliyor.


Değinilen ve bir insanlık dramı olan en büyük konulardan biriside sömürülen işçiler ve olmayan işçi hakları. Yukarıda görmüş olduğunuz fotoğraf moda sektörünün yüz karası olaylarından biri olan Rana Plaza olayına ait bir fotoğraf. 2013 yılında Bangladeş'in Dakka bölgesindeki konfeksiyon fabrikasının yıkılmasıyla 2.500 yaralı ve 1.123 ölüyle sonuçlanan bir olay. Defalarca uyarılmasına rağmen plaza sahibinin plazayı çalıştırmaya devam etmesi, ve işin en acı kısmının bu olaydan sonraki yıl moda sektöründen en çok satış yapılan yıl olması sektörün acımasızlığını bir kez daha yüzümüze çarpıyor.

Moda için ölmek istemiyorum
Fast fashion yani hızlı modanın getirdiği bir diğer yıkımda yaşadığımız dünyayı yok etmemiz tabi ki. Bir kere giyilen giysi atıkları. Nehirlere ve denizlere dökülen kimyasallar, kirlenen toprağımız. İşte bu belgesel gerçekleri insanların suratlarına çok sert bir biçimde çarpıyor  . Eskiden dönemlik gelişen modanın şimdi her hafta aynı mağazaya girseniz bile kıyafetlerin sürekli değiştiğini görerek fark edebiliyorsunuz. Hiç düşünmeden alıp attığımız kıyafetlerin nasıl üretilip sonra nasıl yok olduğunu göz ardı ediyoruz. Hoşunuza bile gitmeyip sırf ucuz diye aldığımız şeylere daha çok önem göstermemiz gerektiğini bize anlatan bu belgesel üzerinizden kanlar akan giysiler giymemenizi istiyor. İzledikten sonra bir ürün alırken şunları düşünüp almanızı istiyor; bunu alarak kaç insanın canını alıyorum, kaç anneyi çocuğundan ayırıyorum ,kaç hayvana bu hayatı çok görüyorum?

Kimsenin bizim kanımızla üretilmiş bir şey giymesini istemiyorum.