AKDENİZ SİNEMASI GENEL ÖZELLİKLERİ
AKDENİZ SİNEMASI GENEL ÖZELLİKLERİ
2008 tarihinde İzmir Elhamra fuayesinde Ragıp Taranç ile Özgür yılmazkol’un Akdeniz sinemasının özellikleri’’ konusunda yaptığı tartışmalar sonucunda saptanılan kriterleri yine Özgür Yılmakol’un editörlüğünü yaptığı ve değerli yazarlarında katkılarının olduğu bu güzel tespitlerle karşılaşmıştım, sinema severler için bu tespitleri sizin de okumanız eminim size de keyif vericektir.
1- Akdeniz havzası içinde gerçekleşen tarihsel olayların varlığı, yokluğu ve yansımaları -> Akdeniz sinemasında genel tarihten yola çıkılarak anlam ve anlatı yapısının inşa edilmesi.
2- Gerçekçi yapı -> Akdeniz sinemasında gerçekçilik hep ön plandadır. Sürreal (gerçeküstücülük), varoluşçuluk yada dışavurumculuk Akdeniz sinemasının odağında değildir… Bu akımlar daha çok yan anlam olarak gerçekçiliği destekleyen boyuttadır.
3- Yerel doku içinde kıstırılmış bir çevre ve küçük yerleşim mekanlarının anlatı yapısına fon oluşturması -> Akdeniz’de kültürel anlamda her şeyin ortada/orta yerde yaşanmasından dolayı yönetmenler sinemasal anlamda mizansenlerini, bu boyutta ilişkilendirmiştir.
Bu yüzden çoğu zaman olay-zaman örgüsünün kritik anları balkon, mutfak, sokak yada çarşı ortasında biçimlenir… Akdeniz sinemasında anlatı kısaltılmış bir çevre ve kasaba ortamlarında şekillenir. Bu bağlamda Akdeniz sinemasının küreselleşen toplumsal yapılanma içinde yerel kalmaya çalışarak dirençli bir yapı arz ettiğini söylemek mümkündür.
4- Geleneksel ulaşım araçlarının kullanılması-> hollywood’da trenler batıya göçün simgesi yada büyük soygunların başlangıcı olarak anlamdırılırken Akdeniz sinemasında ki trenler daha çok sevenleri birbirine kavuşturmak kullanılır yada aşkların ortasından geçerek anlatıya dahil olur.
5- Savaşın anlatı içinde ki yeri -> Akdeniz sinemasında ‘’ savaş’’ teması sıklıkla işlenir. Akdeniz sineması özellikle 2. Dünya savaşı ve o döneme ait faşist eğilimler ve yönelimlerde dalga geçebilen yada derin bir eleştiri potansiyaline sahip trajikomik hikaye anlatmayı seven bir sinemadır. Savaşın tüm acılarına, Akdeniz insanının karakter özellikleri ile bir direnme söz konusudur. ( hoşgörü, sıcakkanlılık, yaşamı sevme gibi özelliklerden dolayı sert ve şiddete dayanan saldırgan yapılar söz konusu değildir. Bunun yerine ince alaylar ve tüm faşizan baskılarla baş edebilme dürtüsü ile kurnaz bir sinema karakterinin yansıması olarak ortaya çıkmaktadır)
6- Ölüm temasının trajikomik olarak işlenmesi -> trajedi biraralılığı anlatının temelinde ‘’düğün-cenaze’’ ilişkisinin iç içeliği ile resmedilmektedir. Akdeniz şöleni şölen sofraları başka kültürlere göre daha geniş boyutludur ve kendine hastır. Buda doğal olarak sinemacıları daha doğal sahneler anlatmaya yöneltmektedir.
7- Etnik müziğin kullanımı -> Akdeniz sinemasında müziğin önemli bir yeri vardır. Ana karakterler bir şekilde mutlaka kendi etnik çalgıları/ enstrümanlarıyla ilişkilendirilirler.
8- Üçleme, aile ve oryantalizm değinmeleri -> Akdeniz sinemasında üçlemeler kültüre bağlı olarak şekillenir. Üç din, üç imparatorluğun içiçeliği ve zengin yapılanma sinemasal anlamda da gözlemlenmektedir. Üçlemeler karakterlerin ilişkilerinde de izleyiciye snulmaktadır. Örneğin, babalar oğlullar ve torunlar ; ya da üçlü aşklar ki bunlarda zaman zaman sıra dışı ilişkiler olarak sunulmaktadır. Ya da iki Akdenizli ile bir yabancı gibi. ( Akdeniz sinemasında ailenin konumlanışı hem kutsaldır hem de korkulandır, İtalyan Yeni Gerçekçi etkisinde olan birçok yönetmen, din-aile ve okul olgusu insanlık için tehlikeli ve korkulan bir şey olarak sunar. Ama Akdenizliliğin gereği alaycılık bu korkuları da yumuşatarak izleyiciye verir.) oryantalizmin günümüzde yeniden ve daha doğru yorumlanmasını sağlayan bir yapısı vardır. Bunu ‘’Salvatore’’ filminde somut olarak görmek mümkündür.
9- Öteki temsilcilerin içeridenmiş gibi sunulması -> Akdeniz sinemasında deliler, eşcinseller toplum dışına itilmiş değillerdir. Tam tersine tüm karakterler, bu kimliklerle doğal olarak karşılaşıp iç içe yaşayabilme becerisini gösterebilmektedirler.
Eşcinsellik Amerikan sinemasında yada Kuzey Avrupa sinemasında ki gibi alternatif değil tam tersine her Akdenizli erkeğin yaşadığı ya küçük bir kaçamak yada deneyim olarak sunulmaktadır. Örneğin ‘’1900’’ filminde Alfredo ve olmo’nun ilk çocukluk anlarından beri gizli bir çekicilik içindeki yakınlaşmalarında sunulduğu gibi. ‘’Ağlayan çayır ‘’filminde ise İzmir göçmeni bir kemancının başarısız müzik gösterisinden dönüşte trende seviştiği genç asker ile yaşadıklarından dolayı Elena’dan utanmasına, üstünün başının dağınıklığına rağmen kaybettiği şapkasına üzülmesi gibi. Öte yandan ‘’Amarcord’’daki deli amca ile gidilen piknik yada Volvina’nın fahişeliği kadar deliliğinin de ön planda tutulması ‘’LA Gulette’de Bir Yaz’’ filminde ise, delinin transtörlü bir radyo ile plajlarda dolaşması bu konuya örnek olarak verilebilir.
10- Anlatının erkek çocuk gözünden ve büyüme süreçlerine paralel olarak anlatılması -> Akdeniz sinemasında hikayeler genellikle erkek çocukların gözünden ve büyüme süreçlerine paralel olarak anlatılır. Zaman zaman ‘’ Rembetiko’’ filminde olduğu gibi kadın karakterlerde bu şekilde sunulmaktadır.
11- Dişil bir sinemadır -> Akdeniz sineması ‘’dişi’’lerin etrafında uydu olmuş erkek karakterlerden oluşmakta ve yönetmenler, bakış bakış açılarını ve anlatı yapılarını daha çok kadından yana kurarak belirlemektedirler. Kendi içinde ki dişilik yanlarını bu anlamda bir başkaldırı olarak sunarlar. ‘’Amarcord’’ filminde tütüncü kadının biçimlenmesi yada Grandiska’nın cinselliğinin ezici bir tavır ve çekcilik olarak sunulması gibi.
12- Erkek temsilinin dişi gölgesinde pasif olarak kalması -> Akdeniz sinemasında erkek karakterler, genellikle içlerinde çocuk yanlar taşırlar bu yüzden çoğu kez entrikaların doğal kahramanı olmaktan kurtulamazlar.
13- Biçimsel kodların kullanımı -> Farklı ülke ya da bçlge sinemalarının benzerlerinden ayrıldığı özelliklerden biriside biçimsel kodlardır ( ışık-renk-fon)’dır. Anlatı yapısı ve olay örgüsü ile oyunculuk ve diyaloglar gibi ışık kullanımı, renk seçimi, fon müziği gibi filmin etkisi ve özgünlüğü konusunda öne çıkan unsurlardır. Kuzey Avrupa’da daha çok soğuk renkler tercih edilirken, Akdeniz sinemasında ise daha çok sıcak renkler kullanılmaktadır.
14- Mitolojinin hayatın içinde verilmesi/yorumlanması -> Amerikan sinemasında mitolojinin masalsı biçimi vardır. Akdeniz sinemasında ise gündelik hayatın içine girmiş bir mitolojik evren söz konusudur. Fellini2nin ‘’Amarcord’’ filminde tütüncü kadın, iri göğüsleri ve kalçaları ile doğurganlığın temsil edildiği ‘’Kyble’’ye göndermede bulunmaktadır. Akdeniz sinemasında mitolojik kahramanlar çoğunlukla metafor yaratmak için kullanılmaktadır…. Gerçekçi yapılanma sürecini benimseyen Akdeniz sineması hayatın içinde varolanı sinemaya taşıyarak anlamın yeniden üretimini sağlamaktadır.
15- Yolculuk teması -> yalnız yada kalabalık bir şekilde çıkılan yolculuklar, kişinin kendi iç yolculuğu olarak resmedilir. Yada bu yolculuklar farklı kültürlerin karşılaşması/ çatışması şeklinde yorumlanabilir. Çıkılan her yolculuk aslında bir vazgeçiş, bir sorgulama ve bir uzlaşı unsuru olarak okunabilir.
16- Özgün kodların varlığı -> Evler arasına asılmış, rüzgarla salınarak kurutulan beyaz çarşaflar/çamaşırlar Akdeniz sinemasının önemli görsel kodlarından bir tanesidir. Taranç’a görsel zenginliğini Akdeniz adına zenginleştiren balkonlar, taraçalar ve onların beyaz çamaşırları da kültürel kimlik adına yönetmenler tarafından kodlanmaktadır. Kamusal alanda mahrem eşyaların görülmesi, her şeyi açık ve aleni yaşayan Akdeniz insanının temel özelliklerinden biridir.
17- Mutlu olma dürtüsü-> sanayi toplumuna karşı tarımsal üretim ilişkilerinin daha önde tutulması ve tüm baskı ve acımasızlıklara karşı mutlu olabilme, Akdenizli olma kişiliğinin bir uzantısı gibidir. öreneğin ‘’1900’’ filminde evine bir parça ekmek götüren işçi çocuklarını daha mutlu etmek adına, ağaçtan yaptığı kavalı çalmakta ve mutluluk atmosferi yaratmaktadır. Mutluluk unsuru olan küçük detaylar Akdenizliliğin kişiliğini ön plana çekerek hep canlı tutar.
FİLM ÖNERİLERİ
1) Nadine lambaki – peki şimdi nereye, karamel
2) Abbas kiyarüstemi – kirazın tadı, 10
3) Hany Abu-Assad – vaad edilen cennet
4) Federico Fellini - Amarcord
Görüşmeye katılın