Loving Vincent (Vincent'ten Sevgilerle)

 Loving Vincent (Vincent'ten Sevgilerle)



Haftalıkmag+ bünyesindeki ilk yazımda, ünlü ressam Vincent Van Gogh'un ölümünün cinayet olma ihtimalini konu edinen biyografi niteliğindeki Loving Vincent filmini sizler için ele aldım.





Polonya ve İngiltere ortak yapımı olan Loving Vincent filmi Dünyanın ilk uzun metraj yağlıboya filmidir. Türkiye'de 29 Aralık 2017 tarihinde vizyona giren Loving Vincent filminin ilk gösterimi 12 Haziran 2017 Annecy Uluslararası Animasyon Film Festivali'nde gerçekleştirilmiştir.



Loving Vincent filminin Yönetmenleri Hugh Welchman ve Dorota Kobiela

Bütçesinin 4 katı kadar hasılat elde edilen bu film, 125 kişilik profesyonel yağlı boya ressamı tarafından yapılmış 65.000 adet tablodan oluşuyor. Ne kadar büyüleyici, değil mi?


Filmin 1 sahnesi için 12 farklı tablo çizen 125 kişilik ekip

9 Aralık 2017 tarihinde gerçekleşen 30. Avrupa Film Ödülleri'nde 'En İyi Animasyon Filmi' ödülünü aldığını da söyleyip film hakkındaki yorumlarıma geçmek istiyorum.

Öncelik olarak Van Gogh’a karşı hayranlığım ve saygım vardır ki bunun en büyük nedenlerinden birisi, kardeşi Theo’ya yazdığı bir mektubundaki ibareler ve çizdiği tablolardan anlaşıldığı üzere sinestezik bir insan olmasıdır.



Vincent Van Gogh The Starry Night tablosu

Filme geri dönecek olursak ele aldığı konuyu enteresan bulmakla birlikte konunun gayet akıcı bir şekilde işlendiğini düşünüyorum. Olaylar şu şekilde zuhur ediyor: Van Gogh’un hayattayken arkadaşı olan postacının oğlu Armand Roulin, babasının isteği üzerine Van Gogh’un taziye mektubunu kardeşi Theo’ya iletmek için yola çıkar. Mektubu sonunda adrese getirdiğinde, Theo’nun da kardeşinin hemen arkasından öldüğünü öğrenir ve mektubu verebileceği bir akraba aramaya başlar. Bu süreçte de Van Gogh’un ölümünü aydınlatmaya çalışır.

Armond Roulin’in filmdeki görüntüsü


Olayların akıcı olduğunu az önce söylemiştim o nedenle tekrar söyleme gereği duymuyorum. Film konusundaki tek önerim Vincent Van Gogh’a veya resimlerine karşı ufak da olsa ilgi kırıntısı besliyorsanız 95 dakikanızı ayırıp izlemenizi tavsiye ederim. Hayatını hiç bilmeseniz bile, kendi kulağını kesen ressam gibi duyumlar - bu duyumlara katılmadığımı belirtmek isterim - almışsınızdır. Böylesine ilginç lakaplarla anılan birisinin ölümünün detaylarını öğrenmek sizce de keyifli olmaz mıydı?

Evet sevgili okurlar, bu yazının sonuna gelmiş bulunmaktayız. Loving Vincent ile ilgili olabildiğince bilgi vermeye ve tarafsız fikir beyan etmeye çalıştım, buraya kadar okuduğunuz için sizlere teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.